Aydın iline bağlı bir ilçe olan Kuşadası, pek çok turist tarafından oldukça beğenilir. Yaz tatillerinde tatil yerleri denilince akla gelen ilk yerlerden biridir. Aydın il merkezinin yaklaşık olarak 70 km batısında bulunur. Görenleri büyüleyen Ege Denizine de kıyısı bulunur. Türkiye’nin en turistik olan yerlerinden biridir. Ziyaret edenlerin tekrar tekrar görmek istediği yerlerin başında gelir. Hem muhteşem olan doğası, plajları hem de tarihi öneme sahip olan yapıları ve doğal oluşumlarıyla oldukça beğenilir. Yeşilin en güzel tonları ile mavinin bir arada olduğu bu yer her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapar. Kalelerinden mağaralarına kadar gezilecek pek çok yer bulundurur.
Kuşadası Gezilecek Yerler – Güvercinada
Güvercinada hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle oldukça beğenilir. Berrak ve mavi olan denizin çevrelediği ada, karaya oldukça yakındır. Tarihinin Cenevizlilere dayandığı Güvercinada, ziyaretçilerini oldukça büyüler. Adada Cenevizlilerden kalma bir kale de bulunur. İlerleyen zamanlarda ise ada, Osmanlı Devleti’nin topraklarına katılır. Bunun sonucunda da ada içerisinde bulunan kalede birtakım çalışmalar yapılır. Eski zamanlarda sandallarla ulaşımı sağlanan ada, 1957 yılında yapılan çalışmalar ile ana kara ile bağlanır. Adaya geçmek için yapılan geçiti kullanmak istemezseniz, yapılan sandal seferlerine katılabilirsiniz.
Adanın etrafında, adayı çevreleyen oldukça geniş olan surlar bulunur. Bu surlar geniş olmakla birlikte yaklaşık olarak 3 metre olan bir uzunluğa da sahiptir. Adaya girebilmek için surların güneyinde bir merdiven bulunur. Merdivenin iki tarafında da inşa edilen kaleler ile adanın güvenliği sağlanır.
Cenevizliler tarafından inşa edilen kaleye Osmanlı Döneminde iç kale de yapılır. İç kale Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yaptırılır. Kalenin oldukça geniş olan surları da Osmanlı İmparatorluğu Döneminde yapılır. Surlar İlyas Ağa tarafından Mora İsyanı döneminde güvenliği sağlamak amacıyla yaptırılır.
Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı
Kuşadası en güzel yerlerinden biri olan bu park, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlar. Dilek Dağlarının ve Ege Denizinin ziyaretçilere sunduğu muhteşem doğası ile ziyaretçilerini adeta büyüler. Yeşilin en güzel tonları ile mavi renginin buluştuğu bu doğa harikası yerde yapılabilecek birçok etkinlik mevcut. Milli park sınırları içerisinde ziyaret edilecek birçok yer ve yapı da bulundurur. Burada hem dinlenebilir yürüyüş yapma, bisiklet sürme gibi etkinlikler yapabilir aynı zamanda da gezilecek yerleri gezebilirsiniz. Bu etkinliklere ek olarak bitkilere ilgisi olan için botanik turları, eskrim sporları sevenler için yamaç paraşütü, kuş türlerine ilgisi olan içinde kuş gözlemciliği gibi birden fazla farklı olan etkinliklerde mevcuttur.
Bu park içerisinde Lale Adası, Büyük Menderes Deltası, Bükler gibi birçok yer de bulunur. Bu yerlerle birlikte hem dinlenebileceğiniz hem de yüzebileceğiniz mavi bayrağa sahip olan birbirinden güzel plajlar da yer alır. Kısacası bu plajlardan bahsedecek olursak:
- İçmeler koyu. Konumu bakımından milli parkın girişine en yakın olan plaj olmakla birlikte, park içerisinde bulunan plajlar arasında ince kuma sahip olan tek plaj olma özelliğine sahiptir. Tertemiz sularında serinleyebilir denizin ve güneşin tadını çıkarabileceğiniz bu koy duş, park yeri gibi imkanlarda sunar.
- Aydınlık koyu. Taşlık alandan oluşan koy, oldukça temiz olan berrak sulara sahiptir. İster Ege’nin serin sularında yüzerek doğanın tadını çıkarabilir ister de sığ alanlara kurulan masa ve sandalyelerde oturabilirsiniz.
- Kalamaki koyu. Çevresinde bir sürü kavak ağacı bulunan bu koy, ziyaretçilerine hem mavinin hem de yeşilin en güzel tonlarını sunar. Taşlık zeminden oluşan plaj Kavaklıburun plajı olarak da bilinir.
- Karasu Koyu. Taşlık alandan oluşan bu koy, berrak mavi suları ve muhteşem doğası hem dinlendiriyor hem de keyifli bir ortam sunuyor. Aynı zamanda Karasu Koyu, milli parkın otomobil vasıtasıyla veya yürüyerek ulaşılan son noktalarından biridir.
Zeus Mağarası
Dilek Yarımadası Büyük Menderes Milli Parkı’na ulaşmadan önce yaklaşık olarak 200 m uzaklıkta yer alır. Girişi ücretsiz olan bu doğa harikası mağara, ziyaretçilerine rahat yürüyüş yapabilmeleri için imkanlar sunar. Mağaraya ulaşabilmek için oldukça engebeli ve tehlikeli sayılabilecek yollardan geçilmesi gerekir. Bundan dolayı da mağaraya giden yola kolaylık ve güvenlik amacıyla ahşaptan yapılan platformlar bulunur. Mağara da kendiliğinden oluşan doğal bir havuz bulunur. Bu havuz yaklaşık olarak 15 m derinliğe sahipken genişliği 13 ile 20 m arasında değişiklik gösterir. Havuzda bulunan suların kaynağı deniz suyu ve dağlardan gelen tatlı su kaynaklarıdır.
Kuşadası Çarşı
Kuşadası doğal oluşumları ve muhteşem olan doğal alanları ile oldukça fazla ziyaretçi akımına uğrar. Türkiye’de turistik alanların başında gelen bu yer, aynı zamanda da turistler için oldukça fazla imkana sahiptir. Bu imkanlardan biri ise çeşitli hediyelik eşyaların bulunduğu ve yapı olarak oldukça farklı olan çarşıdır. Çarşı içerisinde üç avm bulunur. Avm’ler içerisinde global olan restoran ve fast food markaları da bulunur. Bu sebepten ötürü, özellikle de ülke dışından gelen ziyaretçiler alışmış oldukları yiyecek çeşitlerinden yiyebilir.
- Çarşı içerisinde bulunan Kale Kapısı yerli ve yabancı turistlerin mutlaka görmek istediği yerlerden biridir. Kale Kapısının arkasında yer alan ve tarihi olan bir çeşme bulunur. Bir inanışa göre bu çeşmeden su içler tekrardan Kuşadası’na gelir. Bundan dolayı da oldukça ünlüdür ve pek çok kişinin mutlaka görmek istediği bir yapıdır.
- Çarşıda aynı zamanda Kaleiçi Cami de bulunur. Bu cami 1618 yılında yapılır. Kale Kapısını hemen yan tarafında bulunan tarihi cami de pek çok kişi tarafından ziyaret edilir.
- Çarşıda Balıkhane olarak adlandırılan bir alan da bulunur. Bu alandan birden fazla restoran yer alır. Balıkhanede birbirinden lezzetli olan balıklardan alarak burada bulunan restoranlarda pişirebilirsiniz.
- Sadece gezmek ve dinlenmek için değil, aynı zamanda da eğlenmek amacıyla gelenler için birden fazla eğlence kulübü bulunur. Bu çarşıda hem hediyelik eşya alabilir hem karnınızı doyurabilir hem de eğlence mekanlarında sınırsız ve kaliteli eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz.
Kervansaray
Kuşadası İskelesine yakın olan bu yapı, aynı zamanda da pek çok turistin uğrak noktasıdır. 1628 yılında ilk olarak kale olarak inşa edilir. Kervansaray, Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılır. Yapımında moloz ve devşirme taşlar kullanılarak inşa edilir. Dikdörtgen biçiminde bir avluya sahip olan yapı iki katlıdır. İlk zamanlarda kale olarak inşa edildiğinden ötürü dış mimarisi sıradan bir kale ile aynıdır.
Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi
Kurşunlu Manastırı
Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan manastır her yıl oldukça fazla ziyaretçi ağırlar. Bizans yapılar topluluğu olarak da bilinir. 8. yüzyılda yaşanan Hristiyan göçleri esnasında meydana gelir.
Kurşunlu Manastırı’nın adının nereden geldiği tam bilinmemekle beraber inşa edilen yapıların üst kısmının kurşundan olması sebebiyle buraya Kurşunlu Manastırı denildiği pek çok kişi tarafından düşünülür. Manastır tahribata uğrasa da büyük bir bölümü hala gözler önündedir. Yapı içerisinde yemekhaneden kilere, şapelden revire kadar birden fazla ve farklı olan alanlar yer alır. Manastırın en beğenilen ve önemli olan özelliği ise tavanda bulunan frekslerdir.
