Pamukkale Denizli

Pamukkale Türkiye’de gezilecek en iyi yerler. Hierapolis ve Pamukkale travertenleri, Hierapolis içinde Kleopatra Antik yüzme havuzu, ayrıca Hierapolis Arkeoloji müzesi. Pamukkale ve her yıl milyonların ziyaret ettiği, Hierapolis Antik Kenti, ve Travertenleri herkesin gezmesi gereken yerlerden biridir. Hierapolis antik kenti, travertenler ve müze geziniz için 1 gün ayırmalısınız. Burası büyük bir alandır.

Denizli Ege bölgesinin en güzel ve en sakin illerinden biridir. Özellikle horozları ile dünya genelinde bir üne kavuşan bu şehir aynı zamanda doğal güzellikleri ile de ünlüdür. Dünyada eşi benzeri olmayan muhteşem Pamukkale travertenleri artık şehrin simgesi haline gelmiştir. Sadece doğal güzellikleri değil aynı zamanda köklü bir tarihe sahip olması ve birçok farklı antik yapıya veya esere sahip olması da tarih meraklıların en uğrak adreslerinden biri olmasını sağlar.

Hierapolis

Çok geniş bir alana yayıldığı için tüm gününüzü bu alan ayırmak zorunda kalabilirsiniz. Ancak gördükleriniz ve öğrendiklerinizden sonra buna değeceğini anlayacaksınız. Eski dönemlerde bölgede yaşayan medeniyetlerin ne kadar ileri bir mimari bilgiye sahip olduklarını gördüğünüz zaman şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Amfi tiyatrodan muhteşem heykellere ve özel işlemeli lahitlere kadar birçok eseri açık hava müzesi olarak düzenlenen bu bölgede görebilirsiniz.

Yapacağınız ziyaretlerde dilerseniz antik kent içinde yer alan termal havuza da girebilirsiniz. Tarihi 2000 yıldan önceye dayanan ve Roma döneminde kurulan bu antik kent Pamukkale’nin hemen yanı başında yer alır. UNESCO dünya kültürel ve doğa miras listesinde yer almasından dolayı son derece iyi korunmaktadır.

Sadece ülkemizin değil aynı zamanda dünyanın en iyi korunan antik kentlerinden biridir. Her zaman yoğun bir turist ilgisine maruz kalan bu alana Denizli merkezden ortalama 1 saatlik bir yolculuk ile ulaşabilirsiniz.

Antik kente girişler ücretlidir. Eğer termal havuza girmek isterseniz ekstra ücret ödemek zorunda kalıyorsunuz. Kent boyunca yapacağınız ziyaretlerden sonra hem dinlenmek hem de yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserleri inceleyebilirsiniz. Eğer yolunuz Denizli’ye düşerse o zaman sizde Denizli’de görülmesi gereken yerler listenizin en başına kesinlikle bu antik kenti koymalısınız.

Pamukkale Travertenleri

Muhteşem güzelliği ile dünyanın her yerinden insanların ilgilerini çeken bu termal havuzlar özellikle beyaz renkli kireç taşından oluşması sebebi ile çok sıra dışı bir görünüme sahiptir. Doğal bir termal havuz olması sebebi ile bölgeye gittiğinizde dilerseniz suya girebilirsiniz.

Su her zaman sıcak olduğu için kış dönemi gitseniz dahi rahat bir şekilde havuza girebilir veya çıplak ayakla dolaşabilirsiniz. Tamamen doğal olan bu travertenlerin dünyada eşi ve benzeri yoktur. Görenlerin şaşkınlık içinde kaldığı ve hayranlık uyandıran güzelliği ile sizi de büyüleyecek bir yerdir.

Gün içinde buraya yapacağınız ziyaretler de kesinlikle geri dönmek istemeyeceksiniz. Genellikle kalabalık kitleleri ağırlayan ve kalabalık olan bir bölge olduğu için hem ulaşım hem de park konusunda sorun yaşamamak için erken gitmeniz daha doğru olacaktır.

Sadece günümüzde değil aynı zamanda milattan önceki dönemlerde dahi termal bir merkez olarak kullanılmış ve dünyanın dört bir yanından insanlar farklı hastalıklarına şifa bulacaklarına inandıkları için buraya gelmişler. İçeride yer alan müzede sergilenen eserler yine bu bölgede bulundukları için sizde aslında bu bölgenin ne kadar önemli bir tarihe sahip olduğunu anlayabilirsiniz.

İçeri girerken ücret ödemeniz gerekir. Aynı zamanda içeride bazı yerlere girmek için yine ekstra ücret vermeniz gerekecektir. Kar gibi bembeyaz bir zemine sahip olan travertenlerde yürümek istediğiniz de dikkatli olmalısınız. Çünkü yosunlar ve su sebebi ile kaygandır. Aynı zamanda bazı bölümlerin tırtıklı bir yapıda olması ayaklarınıza zarar verebilir. Bu sebeple bu konuda tedbirli olmanızda fayda vardır. Her yerde rastlamanız mümkün olmayan bu muhteşem alan kesinlikle Denizli gezi listenizde olmalıdır.

Kleopatra Antik Havuz

Tamamen kaynak sularından oluşan ve her türlü hava koşulunda aynı sıcaklıkta kalması ile ünlü olan antik bir havuzdur. Bu isim ile anılmasının nedeni ise milatta önce Kleopatra’nın da bu havuza girdiğine inanılmasıdır. Havuzun olduğu bölgeye giriş ücretsiz. Ancak havuza girip yüzmek istediğinizde ücret ödemeniz gerekmektedir.  Hem çok sakin hem de doğa içinde yer alan temiz bir yerdir.

Bölgenin en çok ilgi çeken yerlerinden biri olduğu için genellikle kalabalıktır. Bu sebeple havuza girmek kimi zaman sorun olabilir. Ancak her zaman elinize geçmeyecek bu fırsatı her şeye rağmen değerlendirmeniz sizin için daha doğru bir seçim olabilir. Havuzun zemini antik çağdan kalma taş ve sütunlar ile kaplıdır ve derin yerlerde dahi tertemiz bir suya sahip olmasından dolayı dibini görebilirsiniz. Aynı zamanda yüzerken kendinizi tarih öncesi çağlarda hissedebilirsiniz.

Bu havuza geldiğinizde çevrenizde bulunan antik kenti de gezerek tarihi anlamda bu bölgenin ne kadar zengin olduğunu görebilirsiniz. Eğer keyifli bir gezi yapmak ve aynı zamanda hem doğal güzelliklerin hem de antik yapıların tadını çıkarmak istediğinizde sizin için en ideal yerlerden biridir.

Hierapolis Arkeoloji Müzesi

Çok zengin bir geçmişe sahip olan ve uzun zamandan bu yana arkeolojik çalışmaların sürdürüldüğü bu bölgede bulunan tüm eserleri bu müzede inceleyebilirsiniz. Dönemlerinin önemli şahsiyetleri için yapılan lahit mezarlar, heykeller, günlük eşyalar veya yazıtlar müze içinde yer alan farklı salonlar da ziyaretçilere sergilenmektedir.

Aslında Roma döneminde bir hamam olarak kullanılan bölümün müzeye çevrilmiş olması ortama ayrı bir hava katmaktadır. Bu sebeple müzeye girdiğinizde karşılaşacağınız tasarım ve ortam sizi şaşırtabilir. En az 1 saatinizi ayırmanız gerekebilir, müze 3 bölümden oluşmaktadır ayrıca açık alanda sergilenen eserleri de görebilirsiniz.

Müzeye girişte müze kartınızı kullanabilir veya nakit ödeme yaparak bilet alabilirsiniz. 3 farklı salondan gelen müzede 1nci bölümde lahitler, 2nci bölümde küçük eserler ve 3ncü bölümde Hierapolis tiyatrosunda bulunan eserler sergilenmektedir. Eğer arkeolojiye ve tarihe ilginiz varsa o zaman kesinlikle Denizli’de görmeniz gereken en önemli yerlerden biri bu müzedir.

Eğer tüm çevreyi gezmek, Pamukkale travertenlerini görmek ve aynı zamanda Kleopatra havuzuna da girmek isterseniz o zaman mutlaka erkenden yola çıkmalısınız. Çünkü tahmin ettiğinizden daha fazla zaman harcamak zorunda kalabilirsiniz.

Özellikle yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğrayan bölge doğal olarak ciddi bir araç trafiğine maruz kalmaktadır. Bu sebeple şahsi araçlarınız yerine tur firmalarını tercih etmeniz rahat bir ulaşım için daha mantıklı olabilir. Doğasının güzelliği ve daha da önemli zengin tarihi sebebi ile sizde ilk fırsatını bulduğunuzda kesinlikle Denizli’nin doğal ve tarihi güzelliklerini yakından görmek için şehri ziyaret edip doyasıya gezmelisiniz.

Denizli’de görülmesi gereken yerler nerelerdir veya Denizli’nin en önemli gezi alanları nerelerdir gibi sorularınıza yanıt almanız için hazırlanan bu yazı size gerekli tüm bilgileri verecektir. Bu sayede sizde Denizli’de geçirdiğiniz zamanı en verimli şekilde değerlendirebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu